Kalp Krizi Riskine Dikkat! Kalbine İyi Bak

Kalp krizi günümüz dünyasında artık oldukça rastlanan bir rahatsızlık kalp krizi ile yaşanan ani ölümlere artık çok sık rastlanıyor. Şarkıcı Metin Arolat'ta sahnede kalp krizi geçirdi ve aniden vefat ederek sevdiklerine veda etti. Aslında birtakım belirtilere dikkat ederek bu durumu tespit edebiliriz. Kalp krizinin belirtileri aylar öncesinden insan vücudu tarafından ilk sinyallerini veriyor. Yani aslında kaza geliyorum diyor. Bu belirtilere dikkat ederek erken tedaviyle sevdiklerini ve kendini kalp krizi riskinden koruyabilirsin. İşte kalp krizinin ilk belirtileri:

Kalp Krizi Riskine Dikkat! Kalbine İyi Bak

Kalp krizi dünyada ve ülkemizde de en çok rastlanılan ölüm nedenlerinden biri. Sevilen sanatçı Metin Arolat'ın da sahnede kalp krizi geçirerek sevdiklerine veda etmesiyle herkesin aklına kalp krizinden nasıl korunabiliriz? sorusu geliyor. 

Her yıl dünyada en ortalama 2 milyardan fazla kişi aslında kalp hastalığı geçirme riskine  sahip.  Kalp krizinin en yaygın belirtileri hepimzin bildiği göğüs ağrısıdır.  Fakat  ilk uyarı sinyalleri aslında  aylar öncesinden geliyor. Bunu anlamak için  vücudumuzu dinlemek ve sevdiklerimizi de iyi gözlemlemek gerekiyor. 

Kalp Krizi Nedir? 

Kalp krizi, kalbe giden ve kalbi besleyen kan damarlarındaki kan akışının  çeşitli nedenlerle aniden azalarak  kesilmesi sonucu kalbin calışma sisteminin bozulmasıdır. Bu durum aslında vücuttaki  kan dolaşımı bozukluğunun bir  sonucudur.  Kalp damarlarının pıhtı ile tıkanması sonucu kan akışı durduğu için kalp krizi meydana gelir. Ya da  kalp damarlarında gelişen plakların kalp damarını  tıkamasıyla birlikte  ortaya çıkar. Kalp krizi geçiren birinin kalp kası yeterli oksijen alamaz ve kalp vücudun çalışması için gerekli olan işlevlerini  yerine getiremez hale gelir. 

Kalp krizi süresi ne kadar uzarsa kalp kası geri dönüşümsüz olarak işlev bozukluğuna ve kaybına uğrar. Yeterli enerji alamayan kalbin ritmi bozulduğunda bu durum kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanır. 

Kalp krizi çoğunlukla aniden ortaya çıkıyormuş gibi görünebilir. Ama durum aslında çok farklıdır. Hastanın bu seviyeye gelmesine kadar vücut birçok küçük işaretle kişiyi uyarır. İnsanlar tarafından en bilindik kalp krizi belirtisi göğüs ağrısı ve sıkışması olabilir. Fakat kalp krizini haber veren birçok belirti aylar öncesinden başlar. 

İşte Kalp Krizinin İlk Belirtileri: 

Soğuk Terlemeler

Uzmanlar soğuk terlemelere çok dikkat edilmesi gerektiğini bildiriyor. Birçok kardiyalog kalp krizinden aylar veya hatta daha uzun bir süre önce hastada kalp krizi belirtilerine rastlanılabileceğini söylüyor.  Özellikle soğuk terlemeler birçok uzmanın bu konuda hemfikir olduğu bir kalp krizi belirtisi olabilir.  Tıkanan atardamarlar kalbe kan pompalamakta güçlük çeker. Bu durum kalbi oldukça yorar. Vücut, ısısını düşük tutmak için soğuk soğuk  terleyerek kendini korur. 

Gece terlemelerini  birçok kadın  menopozla karıştırıyor. Aslında bu durum bir kalp krizi belirtisi de olabilir. Fakat bunun için diğer kalp krizi belirtilerini de işin içine katmak durumu daha iyi tespit etmemenizi sağlar.  Kalp krizinin diğer  belirtileri arasında ise göğüs ağrısı, göğüste ağırlık, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi semptomlardır. 

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir? 

Uzmanlardan gelen bilgilere göre kalp krizi geçiren bireylerin yarısında  erken kalp krizi belirtileri ortaya çıkmaktadır.

Erken Kalp Krizi Belirtileri İse Şunlardır:

Göğüste rastlanılan  hafif ağrının yanında nefes darlığı da hissediliyorsa bu kalbin işlevini yerine getiremediğini gösterir. En önemli belirtilerden biridir..

Omuz, boyun ve çene ağrısı da önemli bir çağrıdır. 

Soğuk soğuk terleyerek vücut ilk kalp krizi sinyallerini veriyor olabilir.

Mide bulantısı veya kusma kalp krizi geçirme riskiniz olabileceğini gösteriyor.

Vücudun kan pompalama işlevini yerine getirememesi sonucu vücut strese girebilir. Şiddetli endişe ve telaş kişide açıkça gözlemlenir. 

Mevsim Geçişlerine ve Soğuk Havalara Dikkat 

Kasım ayından itibaren havalar hissedilir derecede soğumaya başlar. Soğuk  havalar kalp krizlerini de tetikleyebilir.  Soğuk havalarla artan gribal enfeksiyonlar ve bağışıklık sisteminin düşmesi kalp krizlerine davetiye çıkarır. Ayrıca soğuk havada kan akışkanlığının azalmasıyla,  kan pıhtılaşmaya daha yatkındır. Kanın pıhtılaşması da en önemli  krizi nedenleri arasındadır. 

Bu nedenle kan dolaşımını arttırmak ve kan akışını hızlandırmak için mutlaka bol bol su içmeliyiz. Kan dolaşımını hızlandırmak için yürüyüş ve egzersiz   yapmayı bir rutin haline getirmeliyiz. 

Kalp Krizi Riskine Karşı Hangi Önlemleri Almalıyız? 

Sağlıklı beslenmek ve fast food tarzı işlenmiş, paketlenmiş, hazır, aşırı yağlı, şekerli ve tuzlu gıdalardan olabildiğince uzak durmalıyız. Yeşil sebzelerle beslenmek ve limonlu su içmek de kan akışını hızlandıracaktır. 

Kilo kontrolü sağlamak, kalori alımını sınırlamak, sigara ve alkolden uzak durmak kalp krizi riskini en aza indirir. 

Kan basıncını ve kolesterol takibimizi yaparak gerekirse bir doktordan bu konuda yardım almalıyız. Çünkü yüksek kan basıncı ve kolesterol seviyesi kalp krizine sebeb olabilir. 

Yüksek tansiyon, obezite, sıvı yetesizliği ve elektrolit dengesizliği, diyabet, yüksek kolesterol, tansiyon ve fiziksel aktivite yetersizliği olan hastalar kalp krizi geçirme riski altındadır. Bu nedenle bu kişiler,  saglıklı yaşam tarzına önem vermelidirler. 

Ayrıca sağlıklı bir yaşam için güneşli günlerde bol bol gün ışığına çıkmayı ve  doğada ve bol oksijenli ortamlarda vakit geçirmeliyi de ihmal etmemeliyiz.  

Vücudumuzdaki eksiklikleri belirlemek için doktor tavsiyesi ile gıda ve vitamin takviyeleri almak bağışıklığımızı da destekleyecektir. 

Gribal enfeksiyonları önlemek ve direncimizi arttırmak için grip aşısı yaptırarak hastalık risklerinden korunabiliriz. 

Bu maddelerin yanında stres seviyemizi düşürmek ve daha mutlu hissetmek için; sevdiklerimizle daha çok vakit geçirmek, sevdiğimiz işlerle meşgul olmak, ibadet ederek ve  olumlu ruh halimizi korumak çok faydalı olacaktır. 


Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

1994 yılında Burdur' da doğdum. 2012 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde Almanca öğretmenliği eğitimi almaya başladım. Çocukluğumdan beri okumayı ve fikirlerimi yazarak ifade etmeyi seviyorum. ve kelimelerin dünyayı değiştirme gücüne inanıyorum. Yazılarımla başkalarına ilham vermek ve zamanın testinden geçecek bir miras bırakmak istiyorum