Woke Kültürü: Sosyal Adalet Arayışı mı, Aşırı Hassasiyet mi?
Woke Kültürü Nedir? Neden Savunuluyor? Neden Bu Kadar Tepki Çekiyor?
Kelime anlamı "uyanık olma, uyanmış olma" olan, kavramsal olaraksa "sosyal adalet konularında farkındalık sahibi ve duyarlı olmak" şeklinde özetlenebilecek olan "woke" terimi, ilk olarak Batı dünyasında siyahilere karşı uygulanan baskılara karşı "uyanık ve duyarlı olma" anlamıyla kullanılmaya başlanmış, bu daha dar bağlamda bile geniş çapta tartışmalara yol açarak, nihayetinde Türkiye de dâhil birçok coğrafyada ana akım kelime dağarcığımıza girmiştir. Bu kavram; sonradan, cinsiyet eşitliği, LGBTQİ+ hakları ve diğer sosyal adalet konularını savunan çeşitli grupları ve bu grupların görüşlerini bir bütün olarak tanımlamak ve yaftalamak için kullanılmaya başlanmıştır. Oxford English Dictionary, bu kelimeyi 2017 yılında sözlüğe dâhil ederek, anlamını "adaletsizliğe, sosyal ve ırksal ayrımcılığa karşı duyarlı olmak" olarak açıklamıştır.[1]
Günümüzde bu kavramın yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan bu kültürün etkilerinin küresel çapta giderek yaygınlaştığını ve Türkiye de dâhil olmak üzere tüm dünyayı, özellikle medya aracılığıyla etkilediğine şahit oluyoruz. Bu durum, küresel etkileşim ağının bir parçası olarak toplumsal kültürü çeşitli yönlerden etkilemektedir. Peki bu kavram nasıl ortaya çıktı ve yaygınlaştı? Ve neleri savunuyor? Neden eleştiriliyor? Bu yazımızda bunları ve çok daha fazlasını ele alacağız.
Woke Kültürünün Tarihçesi
İngilizcede "to wake" (Tür: "uyanmak") fiilinin geçmiş zaman kipindeki versiyonu olan "woke" wözcüğü, aslen "awake" (Tür: "uyanık, uyanmış") olarak kullanılan kelimenin siyahi Amerikalılar arasında kullanılan jargonun bir parçası olarak hayatımıza girdi.
1930'larda ABD'nin güneyi son derece ırkçıydı ve haliyle Afrika kökenli Amerikalılar için oldukça tehlikeli bir bölgeydi. 1938'de blues müzisyeni Lead Belly, bir şarkısında buna dikkat çekerek, ABD'nin güneyine seyahat eden siyah Amerikalılara "uyanık ol, tetikte kal" anlamına gelen "stay woke" diye seslendi. Şarkı (ve özellikle bu ifade), zamanla popülerleşerek özellikle Afrika kökenli Amerikalıları etkileyen sosyal ve siyasi meselelere karşı bir farkındalığı ifade etmeye başladı.
1962 yılında New York Times Magazine'de William Melvin Kelley tarafından yazılan "If You're Woke You Dig It" (Tür: "Uyanıksan, Anlıyorsundur") başlıklı bir makale, kavramın sosyal adalet bağlamında yazılı ilk kullanımı olarak kabul edilmektedir.
2008 yılında, Erykah Badu'nun Master Teacher adlı şarkısında "I stay woke" (Tür: "uyanık kalırım") ifadesi bir nakarat olarak geçiyordu. Şarkı; kimlik, bilinçlenme ve toplumsal farkındalık gibi temaları işlemekteydi. Bu da sözcüğün popülerliğine popülerlik kattı.
2013-2014 yılında ise Black Lives Matter (Tür: "Siyahların Hayatı Önemlidir") hareketinin yükselişiyle kelimenin kullanımı ivme kazanmış ve polis şiddeti ile ırksal adaletsizliğe karşı bir slogan ve etiket haline gelmiştir.
Özellikle son on yıl içinde "woke" terimi ana akım söz dağarcığına girerek popülerleşmiştir. Başlangıçtaki ırk ayrımcılığına karşı farkındalık şeklindeki anlamı ise ciddi ölçüde genişlemiştir. Günümüzde birçok alanı kapsayan bir şemsiye terim olarak kullanılmaktadır.
Woke Kültürünün Odaklandığı Alanlar
Woke kavramı, herhangi bir sosyal adaletsizlik veya ötekileştirmeye karşı duyarlılık ve farkındalık anlamında kullanıldığından hemen her tür eşitsizlik, ayrımcılık ve toplumsal dışlanma konusunu içine alır. Woke anlayışının odaklandığı başlıca alanlar ise şunlardır:
- LGBTQİ+ hakları,
- Etnik dezavantajlar,
- Cinsiyet ayrımcılığı,
- Göçmen hakları,
- Zihinsel sağlık ve ruh sağlığı farkındalığı,
- Beden olumlama (İng: "body positivity"),
- Engelli hakları,
- Çevresel adalet,
- Gelir ve fırsat eşitsizliği,
- Eğitimde eşitlik,
- Polis şiddeti ve adalet sistemi reformu.