İnsanın İçindeki Beklentiyi Bitirmesi de Bir Vedadır

İnsanın içindeki beklentiyi bitirmesi, sessiz ama güçlü bir vedadır. Bu yazıda, beklentinin sona erişinin ardındaki duygusal özgürlüğü ve farkındalığı keşfedin.

İnsanın İçindeki Beklentiyi Bitirmesi de Bir Vedadır

Hayatta bazı vedalar sessizdir. Ne gözyaşı dökülür, ne de kelimeler dökülür dudaklardan. Ama içte bir şeyler sessizce kopar. İnsanın içindeki beklentiyi bitirmesi de işte böyle bir vedadır.

Çünkü beklenti, umutla dosttur. Umut varsa beklenti de vardır. İnsan, sevdiğinden bir söz, bir davranış, bir dönüş bekler. Bir şeylerin değişeceğine, birilerinin farkına varacağına inanır. Ama bazen zaman geçtikçe anlar ki, beklediği şey aslında hiç gelmeyecektir. İşte o an, içten bir veda başlar.

Bu veda ne bir kişiye, ne bir ana, ne de bir hayale olur. Bu veda, kendine olur. Çünkü artık içindeki o inancı, o saf umudu bırakırsın.

Artık “belki olur” demezsin.

Artık “bir gün değişir” diye düşünmezsin.

Sadece kabullenirsin.

Ve kabulleniş, aslında en derin vedadır.

O andan sonra kimseye kırılmazsın. Çünkü beklentin kalmamıştır.

Kimseyi yargılamazsın. Çünkü artık anlamışsındır.

Ve tuhaf bir şekilde, bu veda bir özgürlük getirir yanında.

Beklentisiz olmak, insanın kendine dönüşüdür. Kimsenin davranışı seni tanımlamaz artık. Kimsenin sevgisiyle tamamlanmaya çalışmazsın. Kendinle barışırsın.

Belki sessiz bir veda olur bu.

Ama en olgun, en güçlü veda da budur. 

Sonuç Olarak İnsanın içindeki beklentiyi bitirmesi bir kayıp değil, bir fark ediştir.

BİR KAPI KAPANIR AMA HUZURUN KAPISI ARALANIR. 

Bazen bitişler değil, vedalar insanı olgunlaştırır.