Büyülü Bir Mevsim; Kasım...
Kasım… Doğanın kalbinin yavaş yavaş attığı, sessizliğin kendi dünyasında yankılanarak derinleştiği bir aydır. Havalar soğur, evler ısınır. Öze döner insanlar. İçe dönüşün geçmiş zamanları özleyişin ayıdır. Bu soğukluk insanın içine işleyen soğuk bir sızı değil, yürekte tatlı bir esinti bırakan, geçmişin seslerini fısıldayan bir serinliktir. Güzel zamanları ve güzel insanları özletir insana...
Dallarda sararan, kurumuş yapraklar ahenkle süzülerek toprağa düşer, ve her biri adeta unutulmuş eski bir kitap gibi birşeyler anlatır insana dair...Geçip giden zamanın acımasızlığını anlatır ...Yılların kısalığını ve ömrün bitişini fısıldar. Bir mevsim daha geçer bir nefes gibi...Bir ömür bir mevsim gibi geçer gider. Gökyüzü gri bir örtüyle sarınır, gençlik çağı gibi güneşli ve heyecanlı günler yerini doğanın dingin ve yavaş ölümüne bırakır. ama bu kasvetli değil; aksine huzurlu, dingin bir griliktir. Ölüm gibi... Bir mevsim daha ölür ve bize faniliğimizi, hiçliğimizi, çaresizliğimizi hatırlatır. Bir hal vardır gökyüzünde bilinmeyen, sezilmeyen farklı bir hâl. Sanki gökyüzü de içindeki bütün duyguları sonbahara saklamıştır. Her yağmur damlasında kalbinin en derin sırlarını damla damla döküyor gibidir.
Kasım akşamlarının sessiz bir büyüsü vardır. Hava giderek soğurken, sıcacık evlerin huzuru aranır. Evlerde pişen sıcak bir çorbanın ve demlenen çayın ayrı bir kıymeti vardır. Ev samimiyeti gibi samimidir sonbahar. Kasım akşamlarında sokak lambalarının solgun ışığı altında yürüyen insanlar vardır. İnsanlar ağır adımlarla işlerinden evine dönerken tabiat gibi yorgundurlar. Sonbahar rengine bürünmüştür caddeler, yollar, mağazalar. Dünyanın tüm süsünün döküldüğü yürekler vardır viran şehirler gibi o yürekler sonsuz bir inanç ve adanmışlıkla çarpar. İlahi olanın ışığı vurur çaresiz gönüllere. Bir sonbahar rüzgarı gibi. Şehrin sokakları giderek sessizleşirken, rüzgarın sesi, uzak fısıltılar gibi kulağa çalınır, ve o an yalnızca anılar vardır. Kasım, anları hatırlamak, dinlenmek ve ruhunu tazelemek için harika bir zamandır. Geçmiş zaman anıları bir dokunuş, bir bakış, bir elveda gibi bir anda zihne doluverir. Kasım, kalplerde yer etmiş bir sonbahar şarkısı gibi her notasında biraz hüzün, biraz özlem, ama bir o kadar da derin bir sevgi taşır.
Kasım bir fırsattır. Geçmiş zaman hüzünlerini bırakmak, anları güzel yaşamak ve ilahi olana bir adım daha yaklaşmak için bir fırsattır. Zamanın kısalığını ve ölümün yakınlığını fısıldar ruhlara. Kendine dön, özüne dön, Rabbine dön nidaları yükselir uzun Kasım gecelerinde. Dünyanın tüm gösterişli tuzaklarını bırak zira o seni birgün bırakacak...Sonsuz olan ilahi olandır yollar uzunmuş gibi görünse de herşey bir andır. Bir an kadar kısadır. Uzayan gecelerde kısalan ömrümüzü hatırlatır
Ve artık yıldızsız gökyüzünün altında, rüzgarın usulca dokunduğu gecelerde, kasım bize bir şeyler öğretir. Geçmişe dair unutulmuş değerleri ve en güzel duyguları, belki gizli kalmış umutları yeniden hatırlatır. Kasım ayı, ruhu içtenlikle sarar, kalbinin derinliklerine samimiyetle dokunur. Kasım bir mevsimden öte, insan ruhunun en naif yanını ortaya çıkaran, ilahi aşkın ve sonsuz sevdanın ayıdır.
Tepkiniz nedir?