Sabahın İlk Işıkları
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber,pencereye yansıyan güneşin hali bambaşka.Sabah bize o gün bahşe dilen bir umuttur.Yeniden yeşeren dallar,akan sular ve yüzümüzdeki gülümseme günün özetini çıkaracaktır adeta...
Özcan Çetinkaya 
Sabahın Büyülü Atmosferi:
Sabah, gözlerini yavaşça açtığında dünyanın yeniden doğuşuna tanık olursun. Pencereden süzülen ilk ışıklar, odanın karanlık köşelerini usulca aydınlatır.
O an, zaman durmuş gibi hissettirir. Sanki evren, senin için özel bir an yaratmıştır. Hafifçe esen rüzgar, perdeleri okşar ve yüzüne serin bir dokunuş bırakır. İçinde bir huzur, bir umut belirir. Çünkü sabah, her şeye yeniden başlama fırsatıdır.
Güneş, ufukta yükselirken gökyüzü pembe, turuncu ve altın rengine bürünür. Bulutlar, sanki bir ressamın fırçasından çıkmış gibi, gökyüzünü süsler. Kuşlar, dallarda cıvıldaşırken, doğanın senfonisi başlar. Her ses, her renk, seni yaşama bağlar. O an, geçmişin yüklerini bırakıp, geleceğe umutla bakarsın.
Sabahın kokusu başkadır. Taze çimenlerin, çiçeklerin ve toprağın kokusu, ruhunu besler. Bir fincan kahvenin buharı, yüzüne dokunduğunda, içinde bir sıcaklık yayılır. O an, her şey mümkünmüş gibi gelir.
Sabah, sana yeniden başlama cesareti verir. Gece boyu taşıdığın endişeler, korkular, yerini umuda bırakır.
Gözlerimizi açtığımızda, yeni bir hikayenin ilk sayfasını yazarız. İşte bu yüzden sabahlar, her zaman özeldir. Çünkü onlar, bize yaşamın ne kadar değerli olduğunu hatırlatır.
Günaydın, sevgili ruh. Bugün, senin için yepyeni bir başlangıç olsun.
