RUTİNLER HAYAT DEĞİŞTİRİR

Kişisel gelişim, başarı, motivasyon, zihin gücü,

RUTİNLER HAYAT DEĞİŞTİRİR
reklam

Her sabah dünyaya yeniden gözlerimizi açarız ve aslında yepyeni bir gün hediye edilmiştir bize.

Yeni bir güne açarız gözlerimizi ve her sabah doğan güneşle birlikte yeniden doğar insanoğlu.

Yeni bir doğumla gibidir bu aslında, hiç yaşanmamış bir gün, hiç seçilmemiş tercihler, edilmemiş bir kahvaltı, giyilmemiş kıyafetler bekler bizi eğer zihnimiz temiz ve boşsa yepyeni bir güne uyandığımızı biliriz.

Yaşama tutkusuyla ve  coşkuyla uyanırız. Gözlerimiz neşeyle parlar ve doğan güneşin, temiz kıyafetlerin, iyi bir kahvaltının tadını çıkarırken hayatımızla ilgili en doğru seçimleri de  yapabiliriz.

O günkü ihtiyaçlarımızı, isteklerimizi, kendimizi iyi hissettirecek şeyleri içsel olarak  bilir ve kolaylıkla uygularız. Sağlığımızı korumak için en kaliteli besinleri tüketiriz. Enerjimizi artırmak ve hücrelerimizi beslemek için beslendiğimizi bilir zevk veren ve bağımlılık yapan  zararlı gıdalardan uzak durabiliriz.

Spor  yaparak  fiziksel ve zihinsel dengemizi korur. Namaz, dua ve zikir gibi ibadetlerle ruhsal enerjimizi arttırırız.

reklam
reklam

Kişisel gelişimimiz için, anın içinde kalarak, sevgiyle ve hırs yapmadan ileriye dönük çalışırken anın güzelliklerini ve kendimizi de ihmal etmeden yaşarız.  Çoğunlukla mutsuzluk getirdiğini bildiğimiz için beklentilerimiz yoktur. Zor hayaller kurmadan sadece sevgiyle, emek vererek, yaptığımız işten zevk alarak, zevk alacağımız işleri yaparak ilerlemeye devam ederiz. Sahip olduklarımızın, zamanın ve becerilerimizin  en önemli sermayemiz olduğunu biliriz.  

Yeteneklerimizin farkında olarak hayata  değer katacağını düşündüğümüz o işi  tutkuyla, coşkuyla yapabiliriz.

Hayatı para kazanmak için değil hayata değer katmak,  yaratıcı yönlerimizi geliştirmek, anlamı bulmak ve deneyimlemek için yaşarız.

Her yeni günle aslında yeni mucizelere uyanırız. Yaşamın bir mucize olduğunu anladığımızda gerçek anlamda yaşamaya başlarız.

İnsana yüksek mutluluklar ve doyum veren okuma, yazma gibi zihnimizi geliştiren ve hayata bütünsel bakmamızı sağlayan zihinsel faaliyetlerle uğraştığımızda hayata olan bakış açımız değişmeye başlar.

Baktığımız herşeyin aslında bir mucize olduğunu farketmeye başlarız. Zihnimiz geliştikçe hayatta en önemli olan şeylerin  anda, huzurla ve beklentisiz bir şekilde yaşamak olduğunu anlarız.

Anı yakalamamızı sağlayan en güçlü ritüel bana göre namaz, dua ve zikir gibi ibadetlerdir.

Bu ibadetler düzenli olarak her gün yapıldığında; Allah'a yaklaşmanın ve ilahi olanla bağ kurmanın bir hediyesi olarak hiçbir meditasyon çeşidinden elde edilemeyecek, farklı ve gerçek bir doyum ve mutluluğu kişiye kazandırır. 

Bunu uzun bir zamana yayarak yapmaya devam ettikçe kişinin yaşam enerjisi ve sezgileri giderek artmaya başlar.  Kendini keşfetme ve tanıma yolunda dualardan yardım almak gerekir.

Bizi bizden daha iyi tanıyan ilahi güç bizim yeteneklerimizi ve gerçek potansiyelimizi bizden daha iyi bileceği için sezgisel bir yolla bize yardım edecek ve hayatımız kolaylaşmaya başlayacaktır.

Hayatımıza bu ilham verici ve geliştirici rutinleri kattığımızda  yaradanla ve evrenle güçlü bir  bağ kurarız ve akışta yaşarız.

Anda kalmaya, hayatın ritmini yakalamaya başlarız. Hayatın gerçek ritmi bizi kucaklamaya başlar yaşam enerjisiyle dolmaya ve gerçek mutluluğu yaşamaya ve yeniden, tıpkı çocukluğumuzda olduğu gibi yaşamın içindeki küçük mucizeleri görmeye başlarız.

Bir mucize gibi her sabah yeniden tüm yaşam fonksiyonlarımız kusursuz bir şekilde çalışmaya başlar. Kalkıp aynaya baktığımızda oradaki  insanı, takdir eder ve içtenlikle gülümseriz.

Hayata ya bir çocuğun gözleriyle önyargısız bir şekilde bakar ve  hayattan keyif alırız ya da birçok  yetişkin gibi kaygıyla ve stresle yaşama tutunmaya çalışırız.

İşte bizim hayata bakışımızı değiştiren ve yaşam enerjimizi, tutkumuzu belirleyen şey her sabah yeniden yaptığımız tercihler yani rutinlerimizdir.

Rutinler bizim yaşamak istediğimiz hayatı adım adım belirlediğimiz,  dünyayla ve  kendimizle ilgili değiştirmek istediğimiz şeyleri değiştirmeye ufak ufak başladığımız, yani yaşama yön verdiğimiz bu dünya okyanusunda yönümüzü belirleyen, kişisel gemimizdir.  

Rutinler kişisel yeteneklerimizi ve zevklerimizi göz önüne alarak kişiye göre oluşturulmalıdır.  Ama gelişim için olmazsa olmaz rutinleri kesinlikle hayatınıza sokmalısınız.

Özellikle ilgi alanınıza göre derin okuma ve yazma çalışmaları yapmak zekanızı geliştirirken, kendinizi ifade etme tarzınızı da değiştirerek daha iyi iletişim kurmanıza katkı sağlayacaktır.

Bir konu üzerinde derin bir araştırma yapmak odaklanmanızı, konsantrasyon yeteneğinizi, motivasyonunuzu, dikkat yeteneğinizi de son derece geliştirecektir. Bu nedenle rutinlerinize ekleyeceğiniz ilk şey derin okuma ve yazma çalışmalarıdır.

Okuma çalışmaları yaparken savunduğunuz ve sıkı sıkıya tutunduğunuz görüşlerinizin aksini iddia eden  fikirleri içeren kitapları da mutlaka okuyun ve o  eserden de bilgi edinmeye çalışın. Bu sizi daha zeki ve daha hoşgörülü bir insan haline getirecektir.

Beyni en çok geliştiren şeylerden biri savunduğunuz fikirleri sorgulamak ve öğrenmeye açık olmaktır.

Zeki insanlar hayattaki her kaynaktan bilgi edinebilirler. Onlar için doğru yada yanlış yoktur. İnsanlara ve hayata önyargısız bir şekilde baktıkları için yaşadıkları her anı ve öğrendikleri her bilgiyi hayatlarına ve insanlığa katkı sağlayacak bir biçimde faydaya dökebilirler.

Okuduğunuz kitaplarda belirli bir tarzı benimsemek yerine olay örgüsü karmaşık olan kurgu tarzındaki romanlara da sıklıkla yer verin. Bu sizin olaylar ve ilişkiler arasında bağlantı kurma yeteneğinizi arttırırken; kurgu içerisinde yer alan, farklı deneyimler yaşayan ve farklı fikirlere sahip olan kahramanları da tanıyarak, hayatın içerisinde karşılaştığınız farklı rollerdeki insanlara empatiyle ve saygıyla yaklaşmanızı sağlayacaktır.

Derin okuma çalışmaları zeki bir insan olmak için rutininize eklemeniz ve kazanmanız gereken en önemli alışkanlıktır. Farklı kategorideki kitapları okumak, zıd kavramlar arasında bağlantı kurarak düşünmek, farklı fikir yapısındaki insanlarla konuşmak, fikirlerimizi, hislerimizi, gelecekle ilgili planlarımızı yazmak, farklı fikirlere hoşgörüyle ve incelikle yaklaşmak beynimizi en çok geliştiren eylemlerdir.

Bu eylemler dili aktif olarak kullanmamızı sağlar. Dili aktif olarak kullanmak düşünce ve hayal dünyamızı geliştireceği için  hayata bakışımız genişler ve herşeye  daha bütünsel bir gözle bakarız.

İşte o zaman farklılıkları renklilik olarak görebilir ve kendimize ve dünyamıza daha çok katkı sağlayabiliriz.