İSVİÇRE'DEN GELEN MUTLULUK ESİNTİSİ; HYGGE

Mutluluğun bir adı olsaydı. Kesinlikle HYGGE olurdu. İsviçre'nin mutluluk felsefesini sen de yaşamına uyarla. Mutluluğu yakala.

İSVİÇRE'DEN GELEN MUTLULUK ESİNTİSİ; HYGGE

Farklı kültürlerin ve milletlerin hayata bakış açısı ve hayatı yorumlama tarzı her zaman ilgi çekicidir. Sürekli aynı tarz dizilerin izlendiği, aynı konuların gündemde olduğu, fikirleri ve hayata bakış açıları benzer olan insanlarla bir arada yaşamak; aslında bir süre sonra farkında olmadan hayata da o kişilerin gözünden bakmamıza sebeb olur.

Eğer araştıran, sorgulayan ve meraklı bir zihniniz yoksa bir süre sonra hayat size çok anlamsız gelebilir. Sanki hayatta hep aynı sesler, hep aynı renkler varmış gibi hissedersiniz. Hayatı dar ve karanlık bir pencereden izlersiniz. Sınırlayıcı inançlarla yaşamınızı sürdürür ve aslında yaradanın size sunduğu birçok şansı da, bakış açınız yüzünden kaçırırsınız. 

Oysaki dünya; bakış açınızı değiştirecek ve sizi daha anlamlı bir yaşama doğru götürecek bir bilgi ve kültür zenginliğine sahip.

Eğer yaşadığınız yerdeki insanlar sizi anlamıyorsa ve sizin gibi düşünmüyorsa üzülmeyin. Bununla vakit kaybetmeyin.

Dünyada fikirleri ve ruhu sizinki gibi yaradılmış olan,  birçok insan ve kültür var. Bu fikirleri inceleyip ve bu insanlardan ilham alıp hayatınızı daha anlamlı ve mutlu bir yaşama dönüştürebilirsiniz. 

Dili ve kültürü bize benzemeyen, bizim gibi yaşamayan, hayata çok daha farklı bir pencereden bakan insanların hayatlarından örnekler almak bizi zenginleştirecektir.

Bazı insanlar ve kültürler için mutluluğun tanımı maddiyat ve başarıdan ibaretken; bazı kültürler için ise  bu tanım bilgiye ulaşmak, ruhani olarak gelişmek, anı yaşamak ya da dostlarla yapılan hoş ve sevgi dolu sohbetler olabilir.

Her kültürün ve kişinin mutluluk, tanımı, başarı tanımı birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar aslında farklı görüşlerden ilham almak ve ortak bir iyi üzerinde fikir birliği sağlamak için vardır. İnsanların ve kültürlerin iyiye doğru dönüşümü için bu zıdlıklar çok gerekli ve geliştiricidir.

Zeki insanlar bu zıdlıkları ve görüş ayrılıklarını daha çok gelişmek ve öğrenebilmek için kullanırlar. Amaçları zıdlıkların içinden ortak doğrular çıkararak,  bu doğruları hayatlarında uygulamaktır. Zeki insanlar sadece  fikirleriyle karşısındaki insanı iyiye ve faydalı olana yönlendirmek için bir tartışmaya girerler.

Cahiller ise egolarından gelen ve kendilerine ait sandıkları bilgilerin yılmaz savunuculuğunu yaparlar. Kendi bilgilerini karşıdaki insana kabul ettirerek, kişinin zihni ve fikri üzerinde bir egemenlik kurmak isterler. Bu ise kişileri geliştirici değil, geriletici bir eylemdir ve bir  sonu gelmez. Bu yüzden zeki insanlar, cahillerle tartışmaya girmez.

Farklı görüşler ve fikirler insanların birbirlerini örnek alması ve gelişmesi için vardır. Bu nedenle farklı kültürlerin iyi yaşam felsefelerinden örnekler çıkarmak ve faydalı olanları hayatımıza uygulamak bizi daha gelişmiş bir insan yapar.  Farklı kültürlerin ve milletlerin,  daha başarılı, mutlu ve ilham dolu bir yaşam yaratmak için ortak fikirleri ve stratejileri vardır. Bu fikirler milletlerin yaşama bakış tarzını ve hayatı yorumlama şeklini belirler. Hayatla ilgili doğru bakış açıları edinmek toplumların ilerleme yolculuğunda,  doğru kararlar vermelerini ve bu doğrultuda doğru adımlar atmalarını sağlar.

Birçok gelişmiş ve başarılı ülkenin, mutlu ve başarılı olma yolunda daima izlediği iyi bir yol haritası vardır. İyi yaşam felsefeleri de kişilerin hayata bakış açısını olumlu yönde değiştiren fikirler içerir.

Bu bölümde  daha mutlu ve doyumlu bir hayat yaşamak  için farklı kültürlere ait yaşamı güzelleştiren ve iyileştiren fikirler bulacaksınız.

Bu fikirleri hayatınıza dahil ederek başarılı ve mutlu bir yaşamın sırlarını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Şimdi birlikte farklı ülkelerin mutlu yaşam sırlarını inceleyeceğimiz keyifli bir yolculuğa çıkalım..

İsviçre'nin Mutlu Yaşam Sırları

İsviçre Avrupa'nın en  mutlu ülkelerinden biridir. İsviçre yaşam şartları ve muhteşem doğasıyla herkesin yaşamak isteyeceği güzellikte bir ülkedir.

Yeşilin, oksijenin bol olduğu ve doğal çevrenin korunduğu bir harikalar diyarıdır isviçre.

Çocukluğumuzda izlediğimiz  köy yaşamını anlatan Heidi çizgi filmindeki, hepimizin özendiği Heidi' nin dedesiyle birlikte yaşadığı yer İsviçre'nin Alp dağlarıdır.

Yemyeşil doğasıyla tıpkı Karadeniz kıyılarına benzeyen İsviçre'de; insanlar arasında gelir eşitliğinin sağlanması, refah seviyesinin ve alım gücünün yüksek olması ve eğitim kalitesinin de en iyi seviyelerde olması sebebiyle bu ülkede mutlu yaşamamak imkansız gibi görünüyor.

İsviçre'nin Mutlu Yaşam Sırlarını Biraz Daha  Yakından İnceleyelim:

İsviçreliler muhteşem doğanın tadını çıkarmak için her fırsatı değerlendirirler. Doğayla iç içe yaşamanın ve fiziksel aktiviteyi artırmanın sağlık için faydalı olduğunun bilincindedirler.

Sağlıklı yaşama çok önem veren İsviçre halkı düzenli olarak egzersiz yapar ve sağlıklı beslenmeye dikkat ederler.

Fiziksel sağlıklarını keyifli bir şekilde iyileştirmek için  spor ve açık hava aktivitelerini sıklıkla yaparlar. Karanlık ve havasız spor salonlarında ağır sporlar yapmak yerine doğa kampı,  kayak, yüzme, dağ ve doğa  yürüyüşü yada at biniciliği gibi keyifli sporları tercih ederler. 

İsviçre, sağlık bilincinin yanı sıra eğitim bilinci de  oldukça yüksek ülkelerden biridir.

Küçük yaşlarda çok iyi eğitimler alan İsviçre halkı ilerleyen yaşlarda da okumaya bilgi edinmeye devam ederek zihinlerini daima açık tutarlar. Bu nedenle  İsviçre'de kültürel ve sanatsal etkinlikler de geniş yer tutar. Zihinlerini en yüksek seviyede besleyen ve farklı düşünmeyi teşvik eden sanatsal faaliyetlere oldukça meraklıdırlar.

İsviçreliler müzelere, tiyatrolara, festivallere ve konser gibi sosyal etkinliklere sıklıkla katılarak daha aktif ve  mutlu bir yaşam sürerler.

Aileleriyle ve dostlarıyla vakit geçirmeye çok önem veren İsviçreliler, tüm etkinliklere aileleriyle giderek, aileleriyle birlikte kaliteli vakit geçirmiş olurlar.

İşte bu saydığımız faktörler İsviçreliler'in en önemli mutlu yaşam sırlarıdır.

Birçoğumuz İsviçre  halkının ekonomik koşullarının iyi olmasını mutlu olma sebebleri olarak görebilir fakat alakası yoktur.

Eğitimli ve  kültürlü olan İsviçreliler yaşamdaki küçük şeylerle mutlu olmayı iyi bilen ve aileleriyle dostlarıyla sade bir hayat süren bireylerdir.

Evlerinde, giyimlerinde ve ilişkilerinde sade ve seçicidirler. Günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle  mutluluk anlayışımız giderek değişti.

Lüks tatillere çıkabilmek, her gün farklı bir mekânda boy göstermek,  farklı ülkelere seyahat edebilmek, modaya uygun giyinmek ve herşeyin en iyisine sahip olabilmek gibi  maddi koşullara bağlı bir yaşam tarzına sahip olmayı  mutluluk sebebiymiş gibi algılıyoruz ve dünyaya da bu zihniyetle bakıyoruz.

Fakat İsviçre  halkı;  hayattan keyif almanın tek yönteminin para olmadığının farkında.

Dikkat ettiyseniz eğer; İsviçre halkının rutin olarak yaptığı aktivitelerin birçoğu basit ve maddiyat gerektirmeyen aktiviteler.

Hiçbirimiz doğa sporları yapmak ve ailemizle doğada keyifli vakitler geçirmek için para ödemiyoruz. Müzelere, tiyatrolara gitmek, konserlere ve  sanatsal etkinliklere katılmak hepimiz için çok kolay. Bisiklete binmek, yürüyüş yapmak, kitap okumak bunlar birçoğumuzun faaliyet olarak görmediği ve önemsiz bulduğu şeyler. Fakat hayatın Küçük mutluluklarını göz ardı ederek sadece para için yaşamak, hayattaki güzel şeyleri kaçırmak demektir.

Bakış açımızı olumlu olana doğru kaydırmamız için herşeye incelikle bakmayı öğrenmeliyiz. Bunun için sanatsal aktivitelere yönelmeli, öğrenmeye, okumaya ve kendi ruhumuzu anlamaya çalışmalıyız. Yoksa hayatımız dış dünyadan  mutluluk dilenmekle geçer ve bu zihniyetle devam edersek dünyadaki tüm para kaynaklarına sahip olsak da mutlu olmamız imkânsızlaşır.

Kaliteli yaşamayı bilen ve hayata incelikle bakan insanlar, insani ihtiyaçları karşılandığı takdirde dünyanın neresinde ve hangi koşullarda yaşarlarsa yaşasınlar mutlu olabilirler.

Mutluluğun üretmekle, hayata anlam katmakla, sade yaşamakla ve hayata incelikle bakabilecek bir bilinç seviyesine sahip olmakla mümkün olduğunu anladığımız gün içimizdeki mucizeleri keşfedebileceğiz. 

İsviçreliler'in maddi olarak ucuz, ama manevi olarak da kişiyi zenginleştiren hayat felsefesini anlayıp hayatına uyguladığında sen de hayatı dolu dolu ve keyifle yaşayabilirsin. 

Hygge: Özellikle pandemiden sonra evden çalışma oldukça popüler hale geldi.

Artık gençler kendilerini sınırlayan birtakım yaptırımlar altında çalışmak istemiyor. Tatillerini kendileri belirledikleri ve online olarak, kimsenin baskısı altında kalmadan ev rahatlığında çalışabildikleri iş modellerini daha çok tercih ediyorlar. 

Artık evlerimizi sadece barınma ve rahatlama alanı olarak değil ofis olarak da  kullanmaya başladık. Bu durum evde geçirdiğimiz vakitlerin kalitesini artırmamız için neler yapabiliriz? Sorusunu daha çok sormamıza sebeb oluyor.

İşte Hygge felsefesi tam da bu sorumuzu cevaplıyor. Her mevsim yağış alan ve   havanın kapalı olduğu gün sayısı oldukça uzun olan Danimarka halkının, soğuk ve karanlık günleri yaşanabilir ve neşeli anlara çevirmesini sağlayan bir yaşam tarzıdır Hygge.

Soğuk ve karanlık havalarda evlerimizi bir mutluluk sığınağına çevirmemizi sağlayan ve evde yaşamın kalitesini arttırmaya yönelik faaliyetleri destekleyen Hygge yaşam tarzını, hayatınıza uygulayarak evinizi mutlu anlar yarattığınız keyifli sığınaklara çevirmeniz çok kolay.

"Hygge" kelimesi Danimarkalılar için mutluluğu, ev sıcaklığını ve evde sevdiklerimizle birlikte ortak paylaştığımız, sıcak ve mutlu anları çağrıştırıyor.

Ortak yaşanılan bu keyifli anların kalitesini artırmak için yapılan her uygulama kişiyi ve ortamı daha "hygge" hale getiriyor.

Siz de evinizi dönem dönem, ya da her gün tam anlamıyla hyggelik bir ortama çevirerek evinizde dış mekanlardan bile daha keyifli, rahat ve şık   bir atmosfer yaratabilirsiniz. Bunun için Danimarkalıların hygglik bir ortam yaratma sırlarına birlikte bakalım:

Hyggelik bir ortamın olmazsa olmaz birinci kuralı rahat olmanızdır.  En rahat ve en yumuşak ev kıyafetlerinizi, pofidik terliklerinizle kombinleyip hygge ruhuna uygun bir insana dönüşmekle işe başlayabilirsiniz.

Evinizde rahat ve huzurlu bir konsept hazırlamak için tüm dijital cihazları ve parlak ışıkları kapatmalı,  loş ışıklandırma ve mumlarla evinizi göz yormayacak bir şekilde aydınlatmalısınız.

Evinizi tatlı bir kafe ortamına çevirecek renkli aydınlatma ürünlerine, evinize hoşluk katacak şirin dekorlara şans vererek evinize hygge ambiyansını ve ruhunu taşımanız harika olacaktır.

Yumuşak yer minderleri, renkli yastıklar ve yumuşak örtüler; kişiyi doğanın içinde hissettiren canlı bitkiler ve dekoratif ürünler hyggelik bir ortamın olmazsa olmazıdır. 

Hazırladığınız bu renkli ambiyansın içinde, sevdiklerinizle birlikte; mis kokulu kurabiyeler ve atıştırmalıklar eşliğinde, çayınız yada kahvenizi de yanınıza  alarak keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

Hygge ruhuna uygun olması için sevdiğiniz yiyecekleri birlikte hazırlamalı ve ev işlerini ortak olarak yapmalısınız.

Hygge ortamında komşuculuk oyunlarına yer yoktur. Herşey birlikte hazırlanır,  herkesin emeği ve sevgisi yiyeceklere geçer.   birlikte yenilir, içilir ve ev birlikte temizlenir.

Siz de evinizin olumlu enerjisini arttırmak için hyggelik bir ortam hazırlayabilir ve sevdiklerinizle keyifli çay saatleri yada akşam yemekleri hazırlayabilirsiniz. Sonrasında yapacağınız  doğa yürüyüşleri ya da doğa sporları ile aldığınız kalorileri yakmanız daha sağlıklı olacaktır. 

Hygge felsefesinin temel amacı sevdiklerinizle sadelik içinde ve bütçeyi zorlamadan keyifli ve güzel vakitler geçirmek ve bolca anı biriktirmektir.

Dilerseniz aynı ortamı doğaya taşıyarak, piknik etkinlikleri düzenleyebilir,  sevdiklerinizle eğlenceli  kamp tatilleri plânlayabilirsiniz .

Kamp tatilinin en güzel yanı samimi bir ortamda ve sevdiklerinizle en ucuz haliyle anılar biriktirmektir. Çadırın içinde sevdiğinize sarılıp uyumak,  kuş sesleri eşliğinde uyanmak ve doğanın huzurunu hissetmek kadar keyifli bir etkinlik yoktur.

Ateşte pişen lezzetli yemekler, yıldızların altında edilen keyifli sohbetler ve ruhunuzu dinlendiren  müzikler eşliğinde hiç daha önce deneyimlemediğiniz  bir tatil geçirebilirsiniz. eğlenceli ve samimi bir ortamda sevdiklerinizle oyunlar oynamayı, dans etmeyi ve  doğa yürüyüşleri yapmayı eminim siz de çok seveceksiniz.

İyi plânlanmış ve ekip ruhunun olduğu bir kamp aktivitesi kadar keyif veren hiçbirşey yoktur.

Hygge felsefesini hayatınıza taşıdığınızda, hayatınızın yavaş yavaş değiştiğini ve daha mutlu birine dönüştüğünüzü kısa sürede görebilirsiniz.  Yaşamınızın ve  sağlığınızın  tadını sevdiklerinizle, yaradana şükrederek, keyifle   kutladığınızda yaradan çok daha güzel sürprizleriyle sizi ödüllendirecektir.

Hyggelik ortamlar yaratmanın en önemli  sırrı ise yaşamayı seven, size pozitif enerji veren, dost canlısı uyumlu ve gelişime açık insanlarla bu aktiviteleri yapmaktır.

Yaşamanın sadelikle ve incelikle kutlandığı hyggelik bir ortam hazırlamak için daha fazla bekleme. Hyggelik bir insan gibi yaşamı kutlamaya şimdiden başla...


Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

1994 yılında Burdur' da doğdum. 2012 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde Almanca öğretmenliği eğitimi almaya başladım. Çocukluğumdan beri okumayı ve fikirlerimi yazarak ifade etmeyi seviyorum. ve kelimelerin dünyayı değiştirme gücüne inanıyorum. Yazılarımla başkalarına ilham vermek ve zamanın testinden geçecek bir miras bırakmak istiyorum