HAYATI ROMANTİZE ETMEK NEDİR?

Hepimiz bugünlerde sosyal medya camiasında sık sık hayatı romantize etmekle ilgili paylaşımlar görüyoruz. Hayatı romantize etmek aslında kişiye  yaşadığı anın tadını çıkararak ve  anda kalarak yaşaması için ilham veren bir fikirdir.

Bu fikir aslında insanın daha mutlu olmasını sağlayan birçok küçük ayrıntıyı da içinde barındırır. Farkındalıkla yaşamak, anları değerli kılmak için çabalamak, sıradan anları sıradışı hale getirecek detaylar eklemek, küçük şeylerden zevk alabilme yeteneğini geliştirmek... gibi birçok şey hayatı romantize etmekle ilişkilendirilebilir. 

Hayatı romantize etmek için öncelikle kendinize küçük molalar verin ve güzel anlar yaratın. Bu sevdiklerinizle bir akşam yemeği de olabilir. Sadece kendinize vakit ayırıp yürüyüş yapmak bile olabilir.  Fakat  her ne yapıyorsanız o anı en kaliteli şekilde yaşamak için özenli davranın. En güzel ve en şık kıyafetlerinizi giyin. Kaliteli müziklerle, kaliteli yiyeceklerle  anları güzelleştirin. Önemli olanın en sıradan şeyleri bile sıradışı hale getirmek olduğunu unutmayın

Mesela kendinize yada sevdiklerinize doğanın içinde  piknik yapma deneyimini en kaliteli ve keyifli haliyle yaşatın En güzel kıyafetlerinizi giyin. Piknik için hiç kullanmadığınız en güzel tabakları ve örtüleri kullanın. İnce düşünülmüş, sağlıklı ve kaliteli yiyeceklerden oluşan,  lezzetli bir piknik menüsü hazırlayın. Dekoratif küçük objelerle değişik bir sofra kurun. Hafif bir müzik açın ve sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmenin keyfine varın. 

Hayatı romantize etmekteki amaç tamamen anlara odaklanmak ve anın tadını çıkarmak olduğu için buradaki en önemli şeylerden biri doğaya yakınlaşmak ve sosyal medyadan ve telefonlardan uzak durmaktır. Bu nedenle dikkat dağıtıcı tüm unsurlardan günlük hayatınızda da uzak kalmak çok önemlidir.

Hayatı romantize etmek adı üstünde romantik ve ince zevklere sahip biri olmayı da beraberinde getirir. İnsan ruhunu yücelten herşey romantiktir. Bu nedenle hayatınıza mutlaka şiir, dans, müzik, edebiyat, resim....gibi konuları dahil edin.

Hobi olarak mutlaka sanatın sevdiğiniz herhangi bir dalıyla ilgilenin. Sanatla ilgilenmek, gündelik telaşlardan kurtulup, yüksek frekanslı bir alana geçmenin en kolay yoludur. Sanat insan ruhunu yüceltir ve insanın en yüksek benliğiyle irtibata geçmesini sağlar. Hayata pozitif bakmanın, farklı düşünmenin ve gerçeklerden uzaklaşmanın sırrı sanatla ilgilenmektir. 

Hayatı kalıcı olarak romantize etmek ve farkındalıkla yaşamak için kitap okuduğunuz anları çoğaltın. Dahice yazılan kitapları okuyun. Bu kitaplar üzerine düşünün.  Şiir kitapları okuyun, anlamaya çalışın. Farklı düşünmeye çalışın. Bir bilge gibi düşünmek için kendinizi zorlayın.

Klasikleri ve kaliteli müzikleri daha çok dinleyin. Resimlere, tablolara bakın, farklı anlamlar çıkarmaya çalışın. Sanatsal bir esere bakarken sanatçının ne anlatmak istediğini anlamaya çalışın. Bu beyninizin sınırlarını zorlayacak ve hayata daha yüksek bir boyuttan bakmanızı sağlayacaktır. 

Sanat hayatın anlamını arayan sanatçının, nesnelere bir anlam verme çabasının ürünüdür. Bir yaratımdır. Anlamın nesneye aktarılmasıdır. Şair ve yazar bunu kelimelerle yapar. Ressam tablolarla. Müzisyen söz ve sesin birleşimiyle ortaya bir anlam koyar. Ortaya koyulan ürün evrenle, yaradanla ve insanla ilgili bilgiler sunar. 

Yaradan nasıl kendi zenginliğini ve güzelliğini yansıtmak için evreni yarattıysa. Sanatçı da bunu eseriyle yapar. Baktığımız şeyler aynı gibi görünse de aslında farklıdır. Herkes iç dünyasında ne taşıyorsa eserde de onu görür. Bir şiir okuduğumuzda, bir resmi incelediğimizde, duyduğumuz bir müzik sesinde hepimiz farklı bir anlam buluruz. Dünyaya baktığımızda gördüğümüz şey de tamamen bizim bakış açımızı yansıtır.

Fakat özünde anlam aynıdır. Anlam en yüksek benliğimizdir. Özü iyilik ve güzelliktir. Zamansız ve sınırsızdır. Ne olursa olsun hep oradadır. Orada mutsuzluk, anlamsızlık, huzursuzluk yoktur. Sadece sonsuz bir huzur ve varoluşun sessizliği vardır.

Hayatı romantize etmek anları varlığın sonsuzluğunda ve sessizliğinde eritip yaşamaktır. Zihinle ve kaygılarla değil varoluşun sakin ve gürültüsüz coşkusuyla anda kalabilmektir.